29 Şubat 2016 Pazartesi

Verginin Magazini – Vergi Affı Yolda mı?

Bu işlere biraz bulaşan herkes bilir ki memleketimiz bazı konularda çok affedicidir. Katiller ve hırsızları hapiste tutmaya kıyamazken eli kalem tutan insanları mapusta çürütmeyi de severiz. Neyse Levent Kırca tarzı ironimizi de yaptık, konumuza dönelim.

Network’u çok geniş birisi olmamama rağmen Maliye Bakanlığı kökenli üstadlarla irtibatımız devam etmekte. Aldığımız son duyumlara göre yine, yeniden bir vergi affı ufukta gözüktü.

Tahminimce 2015 kurumlarını verdikten sonra 2015 ve geriye yönelik kapsamlı bir af söz konusu olacak. Detaylarla ilgili hiç bilgim yok ama matrah artırımı yönteminin sevildiğini söyleyebilirim.

Hayat sürprizlerle dolu tabii ki. Sadece bir dedikodu da olabilir. Ama tarihimize baktığımızda bu işlerde arayı çok soğutmadığımız malum.


Hayırlısı…

2 Şubat 2016 Salı

Kur Farkı Faturası – İç Yüzde mi Artı KDV mi?

Öncelikle kur farkının KDV’ye tabi tutulmasını saçma bulduğumu ifade etmek istiyorum. Saçma olan bir konu nedeniyle özellikle dövizli alım ya da satımı olan firmalara kur farkı faturası kestirtilerekeziyet edilmesini de esefle kınıyorum.

Dahası, bu konuda Maliye’nin tüy dikercesine muğlak bir tebliğ yayınlayarak ortalığı daha da karıştırmasını anlayamıyorum.

Herkesin bildiği gibi bugün birçok firma kur farkı faturasından bihaber. Cahillik erdemdir. Ziyanı yok. Haberdar olanlar ise haberim yokmuş gibi çek panpa modunda. Tabi konu yine bir avuç kurumsal ya da yabancı sermayeli firmanın yırtınmasına kalıyor. Orta halli bir firmadan kur farkı faturası almaya çalışan oldu mu hiç? Anasına küfretmişsiniz gibi tepki veriyor bir çoğu.

Bazı zekiler ise bu faturaları artı KDV olarak kesebileceklerini belirtiyorlar. Yani KDV’yi size kitlemeye çalışıyorlar. İşin acısı bunu yapan bazı kurumsal firmalar da var.

Tabi bu konuda mazur firmalar da var. Zira berbat bir mevzuatımız olduğu için en açık konuda bile tereddüte düşülmesi muhtemel. Mesela KDV Uygulama Genel Tebliği ile bundan önceki tüm KDV mevzuatının yürürlükten kalktığını düşünenler var. Tebliğ ile sirkülerin farkını bilmeyenler var.

Peki bilmek zorundalar mı? Ya da en azından çok temel konuda kanun maddesinden ya da en azından bir alt mevzuattan (tebliğ diyelim) konunun tartışmasız bir şekilde sonuca bağlanması çok mu zor?

Maalesef bizde zor.

Konumuza dönersek; KDV Uygulama Genel Tebliği ile kur farkı faturalarında artı KDV uygulanacağını savunanlara katılmadığımı belirtmek istiyorum.
Öncelikle, 60 nolu sirküler yürürlüktedir.
 KDV Uygulama Genel Tebliği ile sadece önceki tebliğler yürürlükten kaldırılmış, yürürlükten kaldırılan tebliğlere yapılan atıflarda Uygulama Genel Tebliğindeki hükümlere bakılacağı ifade edilmiştir.
 105 Nolu KDV Genel Tebliği ile KDV Uygulama Genel Tebliğinin Kur Farkları ile ilgili bölümleri neredeyse kelimesi kelimesine aynıdır. Ek olarak sirkülerin 4.5.1 bölümünde uygulama detayına (yani iç yüzde konusuna) değinilmiştir. Sirkülerin genel amacı da budur. Dolayısıyla daha önceden de olduğu bugün de KDV dahil bedelin dövize endeksli olması durumunda kesilecek kur farkı faturasındaki KDV’nin iç yüzde yöntemi ile hesaplanması gerekmektedir.

Ben kafamda problemi çözdüm. Darısı Maliye’nin başına…