23 Ekim 2014 Perşembe

Altyapı Katılım Payı Ödemeleri


Belediye, Karayolları vb. gibi kamu kurumları tarafından gerçekleştirilen ve ilgili turizm tesisinin de doğrudan ya da dolaylı olarak faydalandığı harcamaların finansmanına katkı olması açısından Belediye Gelirleri Kanunu ve benzeri kanunlar kapsamında ödenmesi gereken katılım paylarının mali kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.

 
Ayrıca, özellikle yeni inşa edilen bir turizm tesisine ilişkin olarak ilgili kamu kurumunca gerçekleştirilen yol, kanalizasyon ve su hattı ve benzeri nitelikteki harcamalara katkı payı kapsamında alınan bedellerin beş yıl içerisinde amortisman yoluyla mali kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.

Ecrimisil Ödemeleri


Uzun süre boyunca kira mı yoksa tazminat mı olduğu tartışılan ecrimisil ödemelerinin, son zamanlarda verilen özelgelerde kira ödemesi olarak değerlendirildiği ve gider olarak kayıtlara alınabileceği gözlemlenmektedir.

 
Ayrıca kamu tarafından geçmiş yılları da içerek şekilde tahakkuk ettirilen ecrimisil ödemelerinin de ödemenin yapıldığı yılda gider yazılabileceğine dair özelgeler de bulunmaktadır. Öte yandan ecrimisil ödemelerine ilişkin tahakkuk eden gecikme zamları Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında olduğundan indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.

 
Ecrimisil ödemesine konu olan taşınmaz, herhangi bir iktisadi işletmeye ait olmadığı müddetçe Katma Değer Vergisi Kanunu 17/4-d maddesi kapsamında KDV’den istisnadır.

Turist Rehberlerine Yapılacak Ödemeler

Gerçek usulde yıllık beyanname vermek suretiyle vergilendirilen serbest meslek erbabına yapılan ödemeler serbest meslek makbuzuyla (yurtiçinde verilen hizmette KDV’ne tabi), vergiden muaf serbest meslek erbabına yapılan ödemeler gider pusulası (KDV’den istisna) ile belgelendirilecektir. Her iki durumda da ödemeyi yapan tarafından ödeme üzerinden %20 oranında gelir vergisi kesintisi yapılacaktır.

Eğer rehber, kurmuş olduğu bir şirket aracılığıyla bu hizmeti veriyorsa da yapılan ödeme fatura ile belgelendirilecektir.

Eğer rehberler faaliyetlerini bir işyerine ve işverene bağlı olarak yapıyorlarsa elde edecekleri kazanç ücret olacaktır. Bu durumda rehberlere ödenecek ücretler bordrolarla yapılacak ve vergi ve benzeri (SGK primi, damga vergisi vb.) yükümlülükler işveren tarafından yerine getirilecektir.

23 Eylül 2014 Salı

Outgoing Turlarda KDV Uygulaması

Yurt dışına paket turu düzenleyen acentenin müşterileri için yurt dışında satın aldıkları konaklama, yeme-içme, rehberlik vs. gibi hizmetler, kendilerine yurt dışında verildiğinden ve gerek acente ve gerekse tura katılanlar bu hizmetlerden yurt dışında yararlandıklarından, KDV’ye tabi bulunmamaktadır. Çünkü yurt dışı turlara katılanlara yurt dışında verilen hizmetler verginin konusu dışında bırakılmıştır. Herhangi bir şekilde acentenin bu hizmetler nedeniyle Türkiye’de sorumlu sıfatıyla KDV beyan etmesi de söz konusu değildir.


Öte yandan tura katılanlardan alınan toplam bedelden, yurt dışında yararlanılan hizmetler (konaklama, yeme içme ve uluslararası taşımacılık kapsamındaki ulaşım) bedelleri düşüldükten sonra kalan tutar (kâr, komisyon vb.) KDV’ye tabi bulunmaktadır. Bu noktada katılımcılar için alınan hizmetlere ilişkin fatura vb. belgelerin mutlaka temin edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde katılımcılardan alınan bedelin tamamı hem KDV’ne tabi olabilir hem de tüm bedel üzerinden gelir ya da kurumlar vergisi tahakkuku gerekebilir.

18 Eylül 2014 Perşembe

Incoming Turlarda KDV Uygulaması


Incoming turlarda, yurtiçi seyahat acentesi tarafından, Türkiye’de sunulan hizmetlerin karşılığı olarak (konaklama, yeme-içme, rehberlik, transfer, ulaşım vb.) yabancı seyahat acentesinden alınan para KDV’ne tabi olacak olup, sadece yurt içi seyahat acentesinin kendisinde kalan para (kar, komisyon vb.) KDV’nden istisna edilecektir.

Eğer hizmet aracısız olarak turistlere veriliyor ise tüm hizmetlerde olduğu gibi acentenin kendisine kalan para da KDV’ne tabi olacaktır. KDV oranı ise; geceleme hizmetine ilişkin komisyon tutarı %8, kalan diğer hizmetlere ilişkin ise %18’dir.

15 Eylül 2014 Pazartesi


Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği Kapsamındaki Uygulamalar

10.01.2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Gümrük İşlemlerinin Kolaylaştırılması Yönetmeliği” ile gümrük işlemlerini hızlandıran ve kolaylaştıracak olan Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ülkemizde de tanınmakta ve bu statüye sahip firmaların yararlanacağı kolaylıklardan en önemlisi ikisi olan “İzinli Gönderici” ve “İhracatta Yerinde Gümrükleme” uygulamaları hayata geçirilmektedir.

Yeni yönetmelik, ticari hayatta yeni bir dönem açarak ihracatçı ve taşıyıcı firmaların gümrük işlemlerini kendi tesislerinden yapabilmelerine imkân tanımasıyla;  hem firmaların zaman ve maliyet tasarrufu sağlamaları, hem de gümrüklerdeki iş yoğunluğunun azaltılması yönünde önemli katkılar sağlayacaktır.

Yukarıda da belirtildiği üzere yönetmelikte öncelikle Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ve kapsamı ile başvuru koşulları, başvurularda aranacak belgeler, başvuru şekli ve değerlendirmesine yer verilmiş; daha sonrasında da bu belge ile sağlanan “İhracatta Yerinde Gümrükleme” ve “İzinli Gönderici“ gibi kolaylıklar ile özel koşullar ve uygulama esasları açıklanmıştır.

Biz de yönetmeliğin kurgusuna uygun olarak yeni sistemi ve esaslarını kısaca gözden geçirmek ve konu ile ilgili değerlendirmemizi paylaşmak istiyoruz.

1-Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü

Aslında bu kavrama çok yabancı olmadığımızı söyleyebiliriz. Bilindiği üzere hali hazırda “Onaylanmış Kişi Statüsü” gümrük işlemlerinde güvenilirliğini kanıtlamış, belirli bir dış ticaret hacmine veya sabit sermaye yatırımına sahip, mali yeterliliği tasdik edilmiş, kayıtları izlenebilir olan kişilere gümrük ve dış ticaret faaliyetlerinde belli kolaylıkların tanınmasına olanak veren özel bir belge ve haktır. Yeni yönetmelikle getirilen “Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ile Onaylanmış Kişi Statü Belgesi” ile mevcut kolaylıklara önemli ilaveler yapılmıştır.

Bu statü belgesine başvurabilmek için önkoşul, Serbest Bölgeler dahil Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik, en az üç yıldır faaliyette bulunmaktır.

Yukarıda bahsi geçen kolaylıklar aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz:

1.1. Eksik Beyan Usulü (Başvuru şartı bulunmamaktadır.)

Beyannameye eklenmesi gereken belgelerden bazılarının (Fatura, A.TR Dolaşım Belgesi, Menşe İspat Belgeleri, Navlun Makbuzu, Sigorta Poliçesi, Tarım Ürünleri Analiz Sonuçları gibi) eklenmeden beyanda bulunulabilmesidir. Bu belgeler, tescil tarihinden 1 ay içerisinde gümrüğe getirilebilir. Bu süre 3 aya kadar uzatılabilmekte hatta eksik beyanın eşyanın gümrük kıymeti ile ilgili olması durumunda ve daha uzun süre gerektirdiği ispatlandığında 3 aydan uzun bir ek süre de verilebilir.

1.2. Kısmi Teminat (Başvuru şartı bulunmamaktadır.)

Gümrük antrepo, gümrük kontrolü altında işleme ve geçici ithalat rejimlerine tabi tutulan eşya için teminat alınması öngörülen durumlarda, talep edilmesi halinde ithalat vergilerinin %10’u oranında teminat alınmasıdır.

1.3.Götürü Teminat (Başvuru şartı bulunmaktadır.)

Statü sahibi için belirlenmiş tutardaki teminatın her işlem için ayrı ayrı teminat verilmeksizin, teminata bağlanması gereken tutardan bağımsız olarak ve herhangi bir düşüm yapılmaksızın 1 yıl süreyle kullanılabilmesidir. Bu kolaylıktan belirlenen tutarda banka veya özel finans kurumlarından alınacak süresiz teminat mektubunun ibraz edilmesi koşuluyla yararlanılabilir. Süresi 1 yıl olup güncellenmesi mümkündür.

1.4.Onaylanmış İhracatçı

İhracatta yerinde gümrükleme (ayrı bir başlıkta incelenecektir), izinli gönderici izni (ayrı bir başlıkta incelenecektir), basitleştirilmiş işlem kapsamında A.TR dolaşım belgesi düzenleme ve vize etme, eşyanın kıymetine bakılmaksızın fatura beyanı/EUR.MED fatura beyanı düzenleme izinlerinden en az birine hak kazanılmasıdır.

1.4.1.Basitleştirilmiş İşlem Kapsamında A.TR Düzenleme ve Vize Etme

Onaylanmış ihracatçının A.TR dolaşım belgelerini yetkili kuruluşa onaylatma zorunluluğu olmadan kendisinin düzenleyebilmesi ve bu belgeleri gümrük idaresine ibraz etmeden eşyayı ihraç edebilmesine olanak sağlanmasıdır. Bu izinden yararlanabilmek için statü sertifikası sahibi olmak ve başvurudan önceki yıl en az 50 adet A.TR dolaşım belgesi düzenleyip vize işlemlerini tamamlamış olmak gerekmektedir.

1.4.2.Eşyanın Kıymetine Bakılmaksızın Fatura Beyanı/EUR.MED Fatura Beyanı Düzenleme

Kişinin serbest ticaret anlaşması yapılan ülke veya ülke gruplarıyla tercihli ticarette, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tarım ürünlerinin tercihli ticaretinde ve ülkemiz tarafından tek taraflı olarak tanınan Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi Rejimi kapsamında gerçekleştirilen tercihli ticarette, faturanın beyanı veya EUR.MED fatura beyanı kapsamında, ihracat eşyasına ilişkin herhangi bir kıymet sınırlaması olmaksızın karşı ülkede tercihli tarife uygulanmasına olanak sağlanmasıdır. Bu kolaylıktan faydalanabilmek için başvuru yılından bir önceki yıl en az 50 adet EUR.1 veya EUR.MED Dolaşım Belgesi düzenlenmesini gerektiren ihracat yapılmış olması gerekmektedir.

1.4.3.Emniyet ve Güvenlik Kontrollerine İlişkin Kolaylıklar

Bu kolaylık özetle aşağıdaki gibidir:

-Daha Az ve Öncelikli Olarak Kontrol ve Muayeneye Tabi Tutulma Kolaylığı

-Azaltılmış Zorunlu Bilgilerden Oluşan Özet Beyan Verebilme Kolaylığı

-Emniyet ve Güvenlik Kontrollerine İlişkin Diğer Kolaylıklar (Mavi Hat Kolaylığı)

2-İhracatta Yerinde Gümrükleme İzni

Eşyanın ihracat gümrük dairesine sunulmaksızın ihraç işlemlerinin ilgili bölge müdürlüğünce uygun bulunan izin sahibi firmanın tesislerinde gerçekleştirilebilmesidir. Bu iznin alınabilmesi için Yetkilendirilmiş yükümlü Statüsü almaya hak kazanmış olmak ve izin başvurusunun kayda alındığı ayın ilk gününden geriye dönük bir yıl içerisinde asgari 5 milyon ABD doları fiili ihracat yapmış olmak gerekmektedir. Ayrıca izin kapsamı tesislerde ihracat eşyasına ilişkin ihracat beyannamesinin tescilinden sonra ve ihraç eşyasının araca yüklenip sevk edilmesinden önce bulundurulacağı veya taşıma aracının dolu olarak bekletileceği, uygun bir muayene ve sevkiyat alanından oluşan teknik yeterliliği yönetmeliğin 53.maddesinde belirtilen güvenli alanın bulunması gerekmektedir.

Bu izin kapsamında sadece “1000” (kesin ihracat) ile “3141” ve “3151” (dahilde işleme rejimi) kodu ile işlemler bulunmaktadır.

İhracatta yerinde gümrükleme izni sahibi eşyayı kendisi mühürleyebilecektir. Ancak üzerinde seri numarası ve ayırt edici özellikler bulunan “özel tip mühür” kullanılması gerekmektedir. Yerinde gümrükleme izin sahibi kesin ihraç kapsamındaki eşyayı izinli gönderici izni olan ya da olmayan bir firma ile taşıttırabilir. Dahilde işleme rejimine tabi eşya ise ancak izinli gönderici aracılığıyla taşıtabilir.

Yerinde gümrükleme işlem süreci aşağıdaki şekilde gerçekleşecektir:



Kaynak: T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 111 Soruda Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Kitapçığı

Bu uygulamanın 7 gün 24 saat esasına uygun olarak yürütülmesi öngörülmektedir. Böylelikle araçlar izin sonrasında hemen yola çıkabileceklerdir.

3-İhracatta Yerinde Gümrükleme İzni

Transit eşyasının hareket (iç) gümrük müdürlüğüne uğramadan, aracın izin sahibi taşıyıcı firma tesislerinde mühürlenerek doğrudan çıkış (sınır) gümrük idaresine sevk edilmesidir. Bu izni almak isteyen taşıyıcıların yetkilendirilmiş yükümlü statüsü almaya hak kazanmış olması, uluslararası taşıma yetki belgesi sahibi olması, başvuru yılından bir önceki yıl en az 500 transit beyannamesi (TIR karnesi dahil) kapsamında eşya transit etmiş olması ve kapsamlı teminat veya teminattan vazgeçme iznine sahip olması gerekmektedir.

Ayrıca ihracatta yerinde gümrükleme izninde olduğu gibi izinli gönderici uygulamasında da; uygun bir muayene ve sevkiyat alanına sahip, kesintisiz güç kaynağına sahip, yüksek çözünürlüklü kameralarla 24 saat kesintisiz olarak izlendiği, yeterli aydınlatmaya sahip ve giriş çıkış kayıt düzeninin doğru ve eksiksiz çalıştığı güvenli alan bulunması gerekmektedir.

İzinli gönderici uygulamasında da, sadece kesin ihracat ile dahilde işlemi rejimi dahilinde işlem gören eşyaların transit işlemi yapılabilir. Bu uygulamada da izinli göndericinin özel tipte mühür kullanma kaydıyla mühürleme yetkisi bulunmaktadır.

İzinli gönderici süreci kısaca aşağıdaki şekilde işleyecektir:

 


Kaynak: T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı 111 Soruda Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü Kitapçığı

Yetki kapsamında eşyanın transitinde ilgili rejime ilişkin gümrük beyannamesi (T1 veya T2 transit belgesi) veya TIR karnesiyle gerçekleştirilebilir. Öte yandan TIR karnesinin kullanılması durumunda karnenin eşyanın tesislerden çıkışından önce mühürletilmesi gerekmektedir. Yine yerinde gümrüklemede olduğu gibi bu uygulamada da 7-24 işlem yapılabilmektedir.

4-Değerlendirme

Yukarıda özet olarak dış ticarette özellikle de ihracatta büyük kolaylıklar getirecek yeni uygulamalar ile ilgili özet bilgi verilmeye çalışılmıştır. Konuyla ilgili uzun bir yönetmelik ve başvuru esnasında başvurulması gereken kalabalık bir ek listesi uygulayıcıları beklemektedir. Getirilen uygulamaların başarıya ulaşması durumunda; ihracatçıların gümrük işlemlerini kendi tesisinde yaptığı, firmaların mallarını tırlara yükleyip, gümrüklere uğramadan doğrudan sınırı aşarak yurtdışındaki müşterilerine ulaştırdığı, gümrüklerde TIR kuyruklarının olmadığı (Halkalı Gümrüğünde bir TIR’ın ortalama bekleme süresinin 6-12 arasında olduğu bizzat Bakan Hayati Yazıcı tarafından ifade edilmiştir) bir Türkiye’den bahsedilebilecek.

Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü sahibi firmalar, getirilen kolaylıkların yanı sıra (bu statüye ulaşmanın zorluğundan da hareketle) güvenilir olduğunu, dürüst iş yaptığını ilan edecek bu da kendisini rekabette ön plana çıkaracaktır. Getirilen kolaylıklara ek olarak statü uygulamasının mevcut olduğu diğer ülkelerle anlaşmalar yapılması ve o ülke firmalarının yararlandığı kolaylıklardan da Türk firmaları yararlanabilmesi hedeflenmektedir.

Yerinde gümrükleme izni ile getirilen kolaylıklarla TIR’ların kat ettikleri yolun kısalması, araçların gümrüklerde gereksiz beklememesi, teslimatların daha hızlı ve zamanında yapılması öngörülmektedir. Bu faydalar sağlandığında lojistik maliyetlerinde ciddi bir azalma da söz konusu olacaktır. Gümrükleme için firmalarca yapılan ortalama 954 TL masrafın %90 azalacağı öngörüsüyle sevkiyat başına ortalama 861 TL’lik bir tasarrufun ortaya çıkması beklenmektedir.

Öte yandan yukarıda da bahsettiğimiz üzere bu izinlere sahip olmak ise biraz zahmetli olacak gibi görünmektedir. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü sahibi olmak halen uygulanmakta olan Onaylanmış Kişi Statüsü sahibi olmak ile paralellikler arz etmekle birlikte özellikle izinli gönderici izni almak isteyecek taşımacıların aynı zaman statü belgesi sahibi olması gerektiğinden, bu sürecin tahmin edilenden daha uzun süreceğine dair endişeler dile getirilmeye başlanmıştır. İzinli gönderici belgesi almak isteyen nakliyecilerin aşmaları gereken birçok prosedür bulunmaktadır. Lojistikçiler başvuruda bulunmak için yukarıda da bahsettiğimiz gibi önce özel alanlar oluşturmaları gerekecektir. Güvenli alan niteliğindeki bu depolama alanlarında farklı ürünler için farklı depolama alanları yaratmalıdırılar. Bunun için ayrıca ISO 27001 belgesini almaları gerekmektedir. Bu belgenin sektördeki birçok firmada olmadığı gerçeğinden hareketle, sadece bu belge için bile 3-5 aylık bir süre gerekmektedir. Şu ana kadar sadece 30 firmanın bu belgeyi almak için başvurduğu göz önünde bulundurulduğunda uygulamanın ilk aşamalarında az sayıda firmanın bu kolaylıklardan faydalanabileceğini söyleyebiliriz.

Bu nedenle uygulamanın ilk aşamalarında firmalara bazı konulardaki eksikliklerini süreç içerisinde tamamlamaları konusunda esnekliklerin sağlanabileceğini düşünüyoruz.

 

Elektrik Desteğinde Geri Adım mı?


Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgeli İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği

1-2010/478 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sağlanan Destek Uygulaması

Bilindiği üzere 29 Haziran 2010 tarih ve 27626 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 16 Temmuz 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Turizm Yatırım Belgesi veya Turizm İşletme Belgesi almış yatırım ve işletmelerin tükettikleri elektrik enerjisi bedellerinin bir kısmının bütçeden karşılanmasına karar verilmişti.

Destek miktarı, belgeli yatırım veya işletmenin şantiye dönemi dahil tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone gruplarına uygulanan tarife arasındaki fark kadardı.

Bu destekten faydalanabilmek için il müdürlüklerine ilgili kararda yer alan belgelerle birlikte başvurulması gerekmekteydi.

2-2013/5265 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Sağlanan Destek Uygulaması

6 Eylül 2013 tarih ve 28757 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2013/5265 sayılı Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi (ÇDKT) Belgeli İşletmelere Elektrik Enerjisi Desteği Hakkında Karar yürürlüğe girmiştir.

Bu karar ile sadece ÇDKT ile belgelendirilmiş turizm işletmelerinde, tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; tesisin bulunduğu ildeki mesken ve sanayi abonelerine uygulanan tarifelerden en düşüğü ile kendi abone grubuna uygulanan tarife arasındaki fark Bakanlık bütçesine konulan ödenekten karşılanır.

Bu destek 2010/478 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında bahsi geçen destekle aynı nitelikte olmakla birlikte aşağıda daha detaylı olarak belirteceğimiz üzere kapsamda önemli farklılıklar barındırmaktadır. Destekten yararlanmak isteyen belge sahipleri için başvuru mercii ile süreci, önceki Bakanlar Kurulu Kararındaki ile paraleldir.

3-Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisinin (Yeşil Yıldız) Tanımı ve Belgenin Alım Prosedürü

Özellikle son yıllarda çevre duyarlılığının artmasına paralel olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesislerine Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi Verilmesine Dair” 2008/3 sayılı tebliğ yayımlanmıştır.

Bu tebliğ ile sürdürülebilir büyüme kapsamında özellikle turizm sektöründe, çevrenin korunması, çevre bilincinin geliştirilmesi, turistik tesislerin çevreye olan olumlu katkılarının teşvik edilmesi ve özendirilmesi amacıyla, çevreye duyarlı konaklama tesislerinin sınıflandırılmasına ve belgelendirilmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Bu kapsamda mevcut turizm işletmesi belgelerindeki yıldızların yeşil olarak gösterildiği ve plaketlerinin üzerinde çevreye duyarlı tesis ibaresinin yazıldığı bir çevre etiketi (eko-label) uygulaması hayata geçirilmiştir.

ÇDKT Belgesi başvurusu, dilekçe ekinde aşağıdaki belgelerle birlikte Kültür ve Turizm Bakanlığına yapılır. Ayrıca başvuru sahiplerine 2008/3 sayılı Tebliğ ekinde yer alan Sınıflandırma formu uygulanır.

1-   İşletmenin çevre politikası ve eylem planını, bu plana uygun olarak yaptığı tüm faaliyetleri içeren rapor,

 2-   Tesiste eylem planını uygulayacak özel bir yetkilinin olması durumunda, bu kişiye ait uzmanlık belgesi ve tesiste çalıştığına dair belge, bu hizmetin bir uzmandan veya uzman firmadan alınması durumunda, bu uzman veya firmaya ilişkin belgeler, sözleşme örneği,

 3- İşletme tarafından, çevre bilincinin artırılması, çevresel tedbirlerin ve eylem planının uygulanmasını temin etmek için personele verilen eğitime ilişkin bilgi ve belgeler, eğitim programı, sertifikalar, personele dağıtılan ve ilan edilen doküman,

 4-   Çevreye duyarlı atık su planı, bu konuda ilgili idarenin yazısı,

 5-   Turizm konaklama işletmesinde kullanılan tüm tesisat, teçhizat ve donanımların koruyucu bakım ve onarımının periyodik olarak yaptırıldığına dair kayıtlar, bakım raporları,

 6-   İşletmenin, su tüketimi, ısıtma ve soğutma için enerji tüketimi, elektrik tüketimi ve genel enerji tüketimi konusunda verileri topladığına ve izlediğine ilişkin raporlar (Kapalı alan m2  başına enerji tüketimi veya geceleme başına ene rji tüketimi, aylık, üç aylık ve yıllık raporlar),

 7-   İşletmede kullanılan kimyasal maddelerin (hacim ve/veya ağırlık olarak) izlendiğine ve verilerin toplandığına ilişkin raporlar (Kapalı alan m2 başına tüketim veya geceleme başına  tüketim, aylık, üç aylık ve yıllık raporlar),

 8-   Tesiste ortaya çıkan atık miktarının (hacim ve/veya ağırlık) izlendiğine ve verilerin toplandığına ilişkin raporlar (Kapalı alan m2 başına tüketim veya geceleme başına tüketim, aylık, üç aylık ve yıllık raporlar),

 9-   Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri İçin Sınıflandırma Formunda ayrıntılı olarak belirtilen, kullanılan tesisat, teçhizat ve malzemelerin çevreye duyarlı olduğuna, bakımlarının düzenli yapıldığına ve tesiste yapılan çevreye duyarlı çalışmalara ilişkin üretici firmanın faturası, raporu, tanıtım broşürü, bakım yapan firmanın faturası, raporu, ilgili kurum ve kuruluşların yazısı, mühendislik, mimarlık raporu, ilgili meslek kuruluşunun raporu vb. evrak,

 10-  Çevreye duyarlılık konusunda sivil toplum kuruluşları, ilgili kurum ve kuruluşlarla yapılan işbirliği, koordinasyon çalışmalarına ilişkin evrak.

4-Değerlendirme

Yukarıda da görüldüğü üzere ÇDKT Belgesi sahibi olmak; önceden daha ziyade itibari bir fayda sağlarken, yeni Bakanlar Kurulu Kararı ile eskiden tüm turizm işletme ve yatırım belgesi sahibi olanların faydalanabildiği elektrik enerjisi desteğinden bundan sonra da faydalanabilmenin en önemli koşulu haline gelmiştir.

Öte yandan bu ani değişiklik mevcut destekten faydalanan işletmeler için bazı sakıncalar doğurabilecektir.

-          2013/5265 sayılı BKK’nın 7.maddesi ile 2010/478 sayılı BKK yürürlükten kalktığı için hali hazırda Çevreye Duyarlı Konakla Tesisi Belgesi olmayan firmalar bir anda elektrik enerjisi desteğinden faydalanamama durumuna düşmüştür. Ayrıca yeni destek kararında şantiye döneminde tüketilen elektrik enerjisi kapsama girmemektedir. Yeni BKK’daki destekten ancak bu belgeye sahip olduktan sonra başvurmalarına müteakip faydalanabileceklerdir. Aradaki bu süreç firmalar için önemli kayıp olacaktır. Dolayısıyla mevcut teşvikten yararlanmakta olan firmaların mağdur olmamaları açısından bir geçiş sürecinin tesis edilmesi faydalı olacaktır.

 

-          2010/478 sayılı BKK’da Turizm Yatırım Belgesi sahipleri de elektrik enerjisi desteğinden faydalanabiliyordu. Yani destek, henüz yatırım aşamasındaki firmaları da kapsamaktaydı. Yeni BKK ile elektrik enerjisi desteği sadece Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi sahiplerine verildiğinden yatırım aşamasında bu destekten faydalanılamayacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. Yatırım aşamasında da önem arz eden bu destekten faydalanılabilmesi için ÇDKT Belgesinin henüz inşaat/yatırım halinde olan firmalar tarafından alınabilmesinin önü açılmalıdır.

5- Sonuç

Sonuç olarak, hem küresel hem de yerel anlamda büyük öneme sahip olan çevre faktörünün, işletmeler tarafından daha fazla göz önünde bulundurulması için devletin bir takım destekler sunması elbette çok önemlidir. Öte yandan, sektör için büyük önem arz eden elektrik desteğinin bir anda yürürlükten kaldırılması ve sadece Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi sahiplerine sanki yeni bir destek sağlanıyormuş gibi sunulması ve herhangi bir geçiş süreci öngörülmemesi hayal kırıklığı yaratmaktadır. Sektörün, maliyetlerini kontrol altında tutabilmesinde en büyük faydayı sağlayan bu desteğin önceden olduğu gibi turizm yatırım ve işletme belgesi sahibi işletmeler tarafından yararlanılmaya devam etmesi, bununla birlikte çevreye duyarlı konaklama tesisi belgesi sahibi işletmelere teşvik amaçlı olarak daha yüksek oranda elektrik enerjisi desteği sağlanması daha doğru olacaktır kanaatindeyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

29 Ağustos 2014 Cuma

Zafer yıl dönümümüz kutlu olsun


Masraf yansıtmalarında KDV uygulaması nasıl olmalıdır?


KDV’nin konusuna giren işlemler KDV Kanununun 1. maddesinde mal teslimleri, hizmet ifaları ve her türlü mal ve hizmet ithalatı olarak belirlenmiştir. Kanunun 1/1. maddesine göre mal teslimleri ve hizmet ifalarının KDVye tabi tutulabilmesi için, bu teslim ve hizmetlerin ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiyede yapılmaları gerekir. İşlemlerin Türkiyede yapılması Kanunun 6 numaralı maddesinde açıklanmış olup Malların teslim anında Türkiyede bulunması ve hizmetin Türkiyede yapılması veya hizmetten Türkiyede faydalanılması kapsam dahiline alınmıştır.

Masraf aktarımı işleminde yapılan masrafların gerçek ilgilisine aynen intikal ettirilmesi olayında herhangi bir hizmet sunulması veya kâr amacı güdülmesi veya katma değer yaratılması söz konusu değildir ve masrafların gerçek ilgililerine aynen aktarılması işlemleri, bir mal teslimi veya hizmetin karşılığını oluşturmadığından KDVye tabi bulunmamaktadır.

İlgili konuda görüşüm;

·         Masraf aktarılması işleminde, aktarılan masraf nedeniyle KDV yüklenilmiş ise, bu masrafların gerçek ilgilisine yansıtılması amacıyla düzenlenen faturalarda KDV gösterilmelidir,

·         KDV’ye tabi olmayan veya KDV’ den istisna edilen işlemlerden doğan masrafların ilgilisine aktarılması nedeniyle düzenlenen faturalarda ise, aktarıma konu masraflar için KDV yüklenimi söz konusu olmadığından, KDV hesaplanmaması,

·         Aslı katma değer vergisinin konusuna girmeyen veya vergiden müstesna olan masrafların aktarılması sırasında masraf tutarını aşan bir bedelin tahsil edilmesi durumunda, bu aşan kısım üzerinden genel vergi oranına göre KDV hesaplanması,         

yönündedir.

Son zamanlarda vergi dairesi tarafından verilen görüşler de bunu destekler niteliktedir.

Derde derman ol(a)mayan özelgelerden biri daha (Yeni doğan hayvanlar muhasebe kayıtlarına nasıl alınır?)


Bu işin içinde olanların büyük bir kısmı tartışmalı bir konu olduğunda (hatta olmadığında bile) o konuyla ilgili bir mukteza bulup “İşte Maliye’nin görüşü bu.” diyerek maalesef işin kolayına kaçmaya çalışırlar. Muktezayı sorgulamak pek yapılmayan bir şeydir (İşine gelmeyen muktezaya saydırmayı, sorgulama olarak görmem).  Genellikle muktezanın sonuç kısmı olan “Buna göre...” ile başlayan paragraf okunur oradaki görüşe göre hareket edilir.

Öte yandan bu muktezaları yazanlar da bazen kendilerine gelen soruların sadece son kısmını okuyorlar sanırım. Zira aşağıdaki muktezada da görüleceği üzere soru sahibi firmanın asıl derdi, doğan yavruların aslında gelir yazılıp yazılmayacağı. Fakat muktezayı cevaplayanlar sorunun ilk kısmını pek önemsememişler ve iki satırlık, hiçbir derde derman olmayan bir cümle ile  geçiştirmişler. (İlk soruyu ve buna verilen cevabı sarı ile işaretledim.).

Yavruların emsal bedelle kayıtlara alınacağını anladık ama;

-Bunun karşı ayağı ne olacak? Gelir mi yazılacak yoksa pasifte bir karşılık hesabı mı kullanılacak?

-Emsal bedeli nasıl tespit edeceğiz?  (ölen yavrular için uzun uzun anlatılmış ama doğan kısmı için bilgi yok.)

Ve benzeri soruları muktezayı yazanlar pek önemsememiş.

Ölen yavrularla ilgili olarak adım adım gayet detaylı bilgi verilmiş. Büyük ihtimalle ellerinin altında sorunun bu kısmı ile ilgili daha önce verilmiş yazılardan yararlanıldı.

Ben bu muktezaları anlayamıyorum. Hem başvuru yapıp aylarca cevap bekleyen mükelleflere yazık, hem de bu soruları cevaplayan, sonra kontrol eden memurların vaktine.
  

Başlık
Yetiştirilen küçükbaş hayvanların yavrularının muhasebeleştirilmesi hk.
Tarih
11/04/2014
Sayı
11395140-105[277-2012/VUK-1- . . .]-879
Kapsam
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı
:
11395140-105[277-2012/VUK-1- . . .]-879
11/04/2014
Konu
:
Yetiştirilen küçükbaş canlı hayvanların yavrularının muhasebeleştirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda küçükbaş canlı hayvan üretimi ile iştigal ettiğinizi belirterek, yetiştirmiş olduğunuz hayvanların doğum yapmaları halinde yavruların gelir hesabına mı intikal ettirileceği yoksa pasifte bir hesapta mı takip edileceği, yavruların hangi bedelle kayıtlara alınacağı ve ölüm halinde yapılacak muhasebe işlemleri hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde "Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder." hükmüne yer verilmiş, 277 nci maddesinde ise "Zirai işletmelere dahil hayvanlar maliyet bedeli ile değerlenir. Maliyet bedelinin tespiti mümkün olmayan ahvalde maliyet bedeli yerine emsal bedeli alınır. Bu hükmün tatbikinde emsal bedeli işletmenin bulunduğu mahal (Gezici hayvancılıkta kışlak) için zirai kazanç komisyonlarınca tespit edilmiş olan ortalama maliyet bedelidir." hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla, yetiştirdiğiniz hayvanların doğum yapmaları durumunda yavruların maliyet bedeli ile maliyet bedelinin tespitinin mümkün olmaması durumunda ise emsal bedeli ile kayıtlarınıza ithal edilmesi gerekmektedir.
Defter kayıtlarına intikal ettirilen yavruların ölümü halinde ise genel uygulama, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır. Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık, vb. emtia ile demirbaş niteliğinde olup ölmüş olan hayvanların insan sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu iktisadi kıymetlerin emsal bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı hususları göz önüne alınarak, takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha edilebilmesi Başkanlığımızca benimsenmiştir.
Bu çerçevede imha edilecek emtianın niteliğine göre, ilgili mevzuat gereği görevli olan bakanlıkların veya yetkili kurumun görevlileri ve bu emtiayı imha etmeye yetkili müessese ile mükellefin temsilcilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde imha işleminin yapılması ve bu durumun komisyon tarafından tutanakla tespit edilmesi gerekmektedir.
Söz konusu emtianın yukarıda bahsedilen şekilde teşekkül ettirilen bir komisyon nezdinde imha edilmesi halinde, bu ürünlerin imhası aşamasına mükellefin bağlı olduğu vergi dairesi görevlilerinin katılımına gerek bulunmamaktadır.
Yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık veya yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığı komisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, imha işlemine ilgili bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması gerekmekte olup, imha edilen emtianın takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedeli üzerinden kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.
Ayrıca muhasebe işlemlerine ilişkin hususlar hakkında Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğinde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.