21 Haziran 2009 Pazar

Yabancı Hisse Senetleri ve Vergisel Boyutu

VUK'nun 279. maddesi Türk ve yabancı hisse senetleri ile fon portföyünün en az yüzde 51'i Türkiye'de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgelerinin alış bedeli ile değerleneceğini belirtmiştir. Alış be¬deli bu kıymetlerin alındığı anda bunlara ödenen tutarlardır. Bun¬ların dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değer¬lenir.

Hisse senetleri alımı nedeniyle oluşan kur farkı ya da kredi faizi, ait olduğu dönemde gider olarak kayıtlara alınır. (olumlu kur farkı olması halinde gelir olarak kayıtlara alınacaktır.)

Hisse senetleri alış bedeli ile değerlendiğinden geçici vergi ve dönem sonlarında değerlemeye tabi tutulmaz. Kar zarar hisse senedi elden çıkarıldığında hesaplanır.


Aşağıdaki istisna şartları söz konusu olmadığı sürece elde edilen Türkiye’de vergilendirilir.

Satın alınan hisse senetleri ile ilgili bir temettü söz konusu olduğu taktirde, kurumlar vergisi kanunu açısından “5.2. Yurt dışı iştirak kazançları istisnası” kapsamında değerlendirilebilmesi için aşağıdaki şartların toplu olarak sağlanması gerekmektedir:

• İştirak edilen kurumun anonim veya limited şirket niteliğinde bir kurum olması,
• İştirak edilen kurumun kanuni ve iş merkezinin Türkiye’de bulunmaması,
• İştirak payını elinde tutan kurumun, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması,
• İştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla, iştirak payının kesintisiz olarak en az bir yıl süre ile elde tutulması,
• İştirak kazancının (kâr payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler de dahil olmak üzere) iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az %15 oranında; iştirak edilen yabancı kurumun esas faaliyet konusunun finansman temini veya sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında, gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması,
• İştirak kazancının, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi

Elden çıkarılan hisse senetlerinden elde edilen kazançların “5.3. Tam mükellef anonim şirketlerin yurt dışı iştirak hisselerini elden çıkarmalarına ilişkin istisna” kapsamında değerlendirilebilmesi için ise aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.

Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile kazancın elde edildiği tarih itibarıyla aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlası, tam mükellef olmayan anonim veya limited şirket niteliğindeki şirketlerin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirakten oluşan tam mükellefiyete tabi anonim şirketlerin, en az 2 tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kurum kazançları, kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
Buna göre, bentte yer alan istisnadan sadece belli şartları taşıyan tam mükellefiyete tabi anonim şirketler yararlanabilecek olup anonim şirketin;
• Yurt dışı iştiraklerinin anonim veya limited şirket niteliğinde olması ve bu iştiraklerin Türkiye’de tam mükellef olmaması,
• Yurt dışı iştirak kazancının elde edildiği tarih itibarıyla; aralıksız olarak en az bir yıl süreyle nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının %75 veya daha fazlasının yurt dışı iştirak hisselerinden oluşması ve yurt dışı iştiraklerinin her birinin sermayesine en az %10 oranında iştirak etmesi
• Satışa konu iştirak hisselerini, elden çıkarma tarihi itibarıyla en az iki tam yıl (730 gün) süreyle aktifinde tutmuş olması

Yurt dışındaki hisse senetlerinden elde edilen kazançlarla ilgili olarak (temettü ya da değer artış kazancı) yurt dışında ödenmiş olan bir vergi söz konusu olabilir. Bu verginin Türkiye’de ödenecek olan kurumlar vergisinden mahsubu konusunda öncelikle (var ise) kazanca konu olan hisse senedinin ihraç edildiği ülke ile Türkiye’nin imzalamış olduğu çifte vergilemeyi önleme anlaşmasının ilgili maddelerine ve Kurumlar Vergisi Kanunun 33.maddesine göre yapılır.