8 Aralık 2016 Perşembe

Konut Teslimlerindeki Net Alan Belirsizliği

“Bilindiği üzere” gibi klişe bir ifade ile yazıya başlamak istemiyorum. Zaten yazıda bahsedeceğim “bilinmeyen” bir konu üzerine. Gerçekten de bilinmiyor zira konu ile ilgili en azından zahirde kimse bir şey yapmıyor.  

Mevcut mevzuatta konut teslimlerinde net metrekarenin nasıl hesaplanacağı konusundan bahsediyorum. Bu konu çok uzun zamandır muallakta. Hem de kısa süreliğine uygulanan KDV teşvikine rağmen.

Şimdi diyeceksiniz ki KDV teşviği sadece 150 metrekare üzerindeki dairelerde uygulanacak. Metrekare tanımıyla dolaylı bir alakası yok. Oysaki var. İnşaat firmalarının üstlenecekleri vergi riski açısından tabii ki de alakası var. 

Öncelikle firmalar hangi %8 KDV uygulayacakları daireleri nasıl belirleyecekler? Tabii ki metrekare hesabına göre. Fakat ortada hesaplamanın nasıl yapılacağına dair bir tanım yok. Bir daireyi kırk yöntemle ölçersiniz, kırkının da net metrekaresi farklı çıkar. Maliyenin, iptal edilen net metrekare hesabı kesinlikle sorunluydu. Fakat en azından herkesin elinde en azından ne olduğu nispeten belli bir hesaplama vardı. Şu anda o hesaplama da yok!!! 

İnanabiliyor musunuz bir şirket şu anda sattığı daire için uyguladığı KDV oranı konusunda (özellikle metrekare hesabı kritik eşiklerde olanlarında) çok büyük riskler alıyor ya da müşterilerine (ya da kendilerine) maliyetler yüklüyorlar ve bu tamamen Maliyenin tembelliğinden.

Buna bir son verilmeli. Hemen. İnşaat cenneti olduğu iddia edilen ülkede, inşaatçıların başında demoklesin kılıcı gibi duran bu fetret devri bir an önce sona ermeli ve iyi ya da kötü bir uygulama yürürlüğe girmelidir.